Vahşi Hafiyeler

Canin sikkin oldugunda okunacak kitaplar var. Hem de pek çok. Sakin oldugun zamanlar için de bir edebiyat var. Bence bu tür en güzeli. Bir de hüzünlü oldugun zamanlar için bir edebiyat. Ve neseli oldugun zamanlar için bir baska edebiyat. Bilgiye susadigin zamanlar için de bir edebiyat var. Ve umutsuz oldugun zamanlar için de ayri bir edebiyat var. Ulises Lima ile Belano’nun üretmek istedikleri edebiyat iste bu sonuncu türden bir edebiyatti.
1975’in son gününde damardan gerçekçilik akiminin kuruculari Arturo Belano ile Ulises Lima ödünç aldiklari bir arabayla Meksika’dan ayrilirlar. Amaçlari, uzun yillar önce Sonora Çölü’nde kayiplara karismis gizemli sair Cesárea Tinajero’nun izini bulmaktir. Belano ile Lima’nin kovalamacaya dönüsen arayislari ve sonraki yirmi yila yayilan maceralari hem yakin dostlari hem de dünyanin dört bir yaninda yollarinin kesistigi kisiler araciligiyla aktarilinca ortaya bir kusagin öyküsü çikar.
Çagdas Latin Amerika romaninin en önemli örneklerinden Vahsi Hafiyeler, sinirlarin ve türlerin birbirine karistigi bir dünyada genç ve sair olmak hakkinda: Latin Amerikali ve sürgün olmak, yasama ve ölüme oldugu kadar edebiyata da inanmak
Tipki Cortázar’in Seksek’i gibi çigir açici, muhtesem bir eser. Iki binli yillarin yeni edebî akimlari bu eserin açtigi yolu takip edecekler.
Enrique Vila-Matas