4 3 2 1

“Auster'in en büyük, en yürek burkan, en doyurucu romani, gerçeklerin ve olasiliklarin, askin ve yasamin sürükleyici ve sasirtici öyküsü” olarak tanimlanan yapit, bir aile destani havasinda basliyor ve o aile bireylerinden birinin kendi yasamini “ya öyle olmasaydi” diye sürdürmesiyle devam ediyor.

Sadece bir ailenin ve bir kisinin yasamiyla sinirli kalmayan roman, Soguk Savas, Rosenberg'lerin idami, Kennedy ve Martin Luther King suikastlari, Vietnam Savasi, My Lai katliami, 1968 üniversite olaylari gibi konulari da ayrintilariyla isleyerek 20. yüzyilin ikinci yarisina panoramik bir bakis sunuyor ve bu deneyimleri bitmek istemeyen, akici, keyifli cümlelerle aktariyor.

Auster kitabini yorumlarken, “Kendi yasamimdan bazi seyleri aktardim, ama hangi yazar bunu yapmaz ki?” diyor ve, “Ben tanidigim, bildigim dünyayi, kendi yasadigim ve sürprizlerle dolu deneyimleri yansitmaya çalisiyorum, ömrüm boyunca bu kitabi yazmak için bekledim,” diye tamamliyor sözünü.