Vicdanimiz kuruyor. Babalarini erken kaybetmis yetim çocuklarin masum baslarini koyacaklari gögüsler çoktan çöktü, farkinda misiniz? Gögüs çöktükçe zulüm tepemizde kaliyor. Kavisli ve dolasik geçmisimizse, bozuk düzenimizin telleri olmus. Duydugunuz sesler bu yüzden içli ve bu kadar derinden geliyor.
Simdi bir türlü sigamayip, delice bir kavgaya tutustugumuz, adina Anadolu denen su kadim topraklarda, binlerce yil önce hüküm sürmüs, bir Hitit kralinin ogullarina biraktigi vasiyete bakin isterseniz: ‘Öldügümde beni, usulünce yikayin, gögsünüze yaslayin ve topraga birakin.’ Bu kadar.
Hayatin en yalin ve en efsunlu meseleleri, ölüm ve yasam, annebaba-çocuk arasindaki zor muhabbet, büyümek ve yaslanmak üzerine Vefali bir ogulun gözüyle. Bilhassa ölümün, ölümle basetmenin olaganüstülügü ve olaganligi üzerine Alismaya direnen bir hekimin gözüyle.
Tasranin sicak kucagi ve serin kasveti üzerine Orayi hem içinden hem disindan bilen bir evladinin gözüyle.
Türkiye’nin ipin ucundaki yakin tarihinin gölgesi Kalbi avucunda birinin gözüyle.
Ercan Kesal’dan, aynanin kenarindaki fotograflar misali hayat parçalari, sohbet makaminda insan hikâyeleri.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade