Penceresiz Ev

Gerçekler, bir kursundan çok daha agirsa ve kadinsan ellerine kina yerine kan yakilan topraklarda, özgürlügün bedeli kaç ömürdür?

Sevgi dolu bir es, sabirli bir anne ve iyi bir komsu… Neredeyse yirmi yil boyunca Zeba’yi tanimlayan kelimeler bunlardir ta ki kocasi Kamal, basinda bir baltayla evlerinin avlusunda bulunana kadar. Çocuklari annelerinin katil olabilecegine asla inanmasa da Zeba masumiyetini kanitlayacak tek bir kelime bile etmeyince, Kamal’in ailesi adaletin yerini bulmasini ister. Afganistan’da böyle bir suçun cezasi ise idamdir.

Tutuklanarak hapishaneye gönderilen Zeba, mahkeme gününü beklerken oradaki kadinlarla güçlü dostluklar kurar. Her birinin bu ugursuz yere gelmelerine neden olan bambaska hikâyeleri vardir. Nafisa töre cinayetine kurban gitmemek için, Latifa kiz kardesiyle özgür bir hayat kurmak üzere kaçarken yakalandigi için, on dokuz yasindaki Mezhgan ise sevgilisinin çocugunu tasidigi için hapse girmistir. Chil Mahtab zamanla bu kadinlar için bir hapishaneden çok, disaridaki dünyanin acimasizligindan kaçabildikleri bir siginak hâlini alir.

Öte yandan Zeba’nin insan haklari savunucusu, Afgan asilli Amerikali avukati Yusuf, zamanin Zeba’nin ve kendisinin aleyhine aktiginin farkindadir. Dahasi, tipki ana vatani Afganistan gibi Zeba’nin da göründügünden farkli oldugundan süphelenmeye baslamistir. Müvekkili gerçekten sogukkanli bir katil mi yoksa bu hikâyedeki asil kurban midir?

Kabugunu Kiran Inci’nin yazari Nadia Hashimi’den yine güçlü kadinlarin basrolde oldugu, yüreginizin derinliklerine isleyecek olaganüstü bir mücadele, dostluk ve dayanisma öyküsü.