Dışa Yolculuk

Disa Yolculuk, Virginia Woolf’un 1910-1915 yillari arasinda yazdigi ilk romani. Yazarin daha sonraki yapitlarina isik tuttugu gibi o yapitlarda öne çikan pek çok özelligin ve temanin da öncüsüdür: yaratici bir üslubun, kadin bilinçlenmesine odaklanisin, cinsellik ve ölüm temalarinin.

Londra’nin dis mahallelerinden birinde halalarinin yaninda kapali bir yasam süren genç ve masum Rachel Vinrace, babasinin gemisiyle ve küçük bir grupla birlikte Güney Amerika’ya yolculuk eder. Siyaset dünyasina da toplum yasamina da uzak olan genç kiz, gemide tanistigi yazar Terence Hewet’le nisanlanir; bu ilginç yolculuk Rachel için ayni zamanda bir içsel yolculuk da olacak, girdigi entelektüel ortamda özgürlügü taniyacaktir. Edward dönemindeki yasam tarzini elestiren ve satire eden Woolf’un sonraki romani Mrs. Dalloway’in Clarissa Dalloway’i de ilk kez burada ortaya çikar. Woolf’un baska hiçbir romaninda olmadigi ölçüde gençligin, hayatin heyecanini yansitan, kadin bakis açisini güçlü bir sekilde öne çikaran Disa Yolculuk, Ingiliz toplumunun yapisini, inançlarini ve önyargilarini, ayrica kadin-erkek iliskilerini, dini ve ölümü de irdeler. Otobiyografik ögeler de tasiyan roman Woolf’un iç dünyasinin, asklarinin, tutkularinin, inançlarinin ve özyasaminin izlerini görmek mümkündür. Disa Yolculuk belli bir zamanda yer alsa da insanlar arasindaki iliskileri ele alisi evrenseldir.