Sibop

Asli, galiba ben kendimi evlilige hazir hissetmiyodum. Geçen hafta evlendik mi gerçekten biz? Nikâh memuru inandi mi gerçekten, sözüme güvendi mi? Kara kapli deftere atilmis öcü imzadan söz etmiyorum ben Asli. Kimse ciddiye almaz ki beni... Seninle yaslanmak istiyorum ama yaslanmak istemiyorum. Hem ne suçum var ki benim? Öyle kösemde saksi gibi duruyodum ben. Günün birini bekliyordum. Sen istedin. Geldin sen bulastin bana.

Sibop, kendi deyimiyle “acemi kolpaci” Orhan'in romani. Dogma büyüme Cihangirli Orhan, hukuk tahsili yapmis. Girdigi islerde pek tutunamamis, ailesinin gözünden bile düsmüs. Kimse tarafindan yüzüne bakilmayan biri. Öyle ki, adi “sibop”a çikmis. Ama bir gün Orhan'in yüzüne bakan bir kiz çikiyor ve roman basliyor. Basar Basarir'in bu sürükleyici, inandirici, azmettirici romaninin öne çikan yani dili olabilir; bir solukta, Türkçenin tadina vara vara okuyacaginiz Orhan'in hikâyesini çok seveceksiniz.