Içine bakarak yeniden sustu. Hatirladi: denizden baska alani olmayan hafif dalgayim, tartisiyor, kayiyor, gülüyor, veriyor, uyuyorum ama ah benim, hep içimde, hep içimde. Bu ne zamandandi? Çocukken mi okumustu? Düsünmüs müydü? Birden animsadi: simdi düsünmüstü bunu, belki de kendi kolunu Otávio’nunkinin yanina koymadan önce, belki de çiglik atmak istedigi o anda… Her sey gittikçe geçmiste kaliyordu… Ve geçmis gelecek kadar gizemliydi… Evet… sessiz bir arabanin hizlanmasi gibi, görmüstü ki, bazen sokakta rastladigi adam… sessizlikte ona bakan adam, bir biçak gibi ince ve keskin. O gece onu hafifçe hissetmisti, farkindaligina bir toplu ignenin basi gibi dokunarak… bir ikaz gibi… ama hangi anda? Rüyasinda mi? Gece uyuyamadiginda mi? Yeni bir agri dalgasi ve yasam fiskiriyor, onu boguyordu, hapis endisesiyle. Yumusak bir mutluluk ve sükranla gözleri yasardi. Konusmustu… sözcükler dilden önce geliyordu, kaynaktan önce, kaynagin kendisinden. Otávio’ya yaklasti, ona ruhunu vererek ve yine de adeta bir dünyayi içmis gibi sarhos, tamamlanmis hissederek. Bir kadin gibiydi. Bahçedeki karanlik agaçlar gizlice sessizligi seyrediyordu, biliyordu sadece, biliyordu… Uyuyakaldi.
Yasami nasil bir siir üzerine kurulu olabilirdi? Lídia’nin içinde duydugu o mirilti ne söylüyor olabilirdi? Sesi olan kadin sayisiz kadinla çarpildi… Ama son kertede neredeydi kutsalliklari? En zayifinda bile zeka ile elde edilmemis bilginin gölgesi vardi. Kör seylerin zekasi. Devrilince, denize düsüp bir baligi öldürecek olan diger tasa vuracak bir tasin gücü. Bazen ayni güç sadece biraz anne ve es olan kadinlarda da görülebilir, erkeklerin utangaç disileri, yengesi gibi, Armanda gibi. Yine de o güç, zayifliktaki birlik… Ah, belki de abartiyordur, kadinlarin kutsalligi kendine özgü bir sey degildir de var oluslarinda bulunuyordur sadece.
- Clarice Lispector
“Lispector 20. Yüzyilin sakli dehalarindan birisi. O, Pessoa, Borges ve Flann O’Brien ile ayni lige ait: feci derecede orijinal, parlak ve düsündürücü.”
- Colm Tóibín
“Gerçekten inanilmaz bir yazar.”
- Jonathan Franzen
“Lispector, yatagin basucundaki Incil ya da I Ching etkisi yapiyor: hem çok eski hem çok yeni.”
- Valeria Luiselli
“Nabokov ile ayni düzeyde bir dahi.”
- Jeff VanderMeer
“1940’da Kafka’nin yapitlari çevrildiginde Amerika’da ne etki yaptiysa simdi de aynisini Clarice Lispector’un eserleri yapiyor.”
- Flavorwire
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade