Ta eskiye git, çok önceye… Dünyada rüzgarlar esmeye basladiginda agaçlar yoktu degil mi? Yapraklarin biçimine bak! Dallarin saçilisina… Agaçlarin rüzgari bilerek olustugu anlasiliyor.
Ormanda Ölüm Yokmus resim yapmayi birakmis Emin ile öyküler yazan ama bunlari kendine saklayan Yasemin’in hikâyesi. Emin, asik oldugu kadindan ayri düsmenin acisi içinde ormana siginir. Geçmisle hesaplastigi bu içsel yolculugunda ona kendisi de ask acisi çeken Yasemin eslik eder. Ikili, acilarini, rüyalarini, asklarini uzun diyaloglar halinde paylasirlar. Agaçlar, bulutlar, rüzgar ve yapraklarin da konuk olmasiyla bu söylesi alabildigine derinlesip zenginlesecek, giderek varolussal bir sorgulamaya dönüsecektir.
Latife Tekin’in duru, dingin bir anlatim benimsedigi Ormanda Ölüm Yokmus doga methiyesi oldugu kadar bir kültür elestirisi olarak da okunmali. Zira kent yasaminin insanda yol açtigi duygusal ve zihinsel sorunlar resmedilirken, dogayla uyum üzerine kurulu bir iliski kurmanin kaçinilmazligi da vurgulaniyor. Büyük bir ekolojik yikim yasadigimiz, korkunç bir gürültünün yerkürenin tüm seslerini bogdugu, can çekisen dogayi kurtarmak için milyonlarca gencin kollari sivadigi bugün, dogadan yabancilasmanin kaydini tutan Ormanda Ölüm Yokmus’un çagrisi, hiç süphesiz daha da önem kazaniyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade