Thomas Düşerken

Düsüsüne önceden karar vermisti demek istiyorum. Bilerek kendini uçurumdan asagi birakti. Derinligin dördüncü boyutunun da fotografini çekmis, sanat hayatinin zirvesine ulasmisti. Geriye besinci boyut kaliyordu. Besinci boyutun çekilmesi için bizim bir araya gelmemiz gerekiyordu. Uçurumdan yuvarlanmasi, sana ve bana, ayri ayri yazilmis birer mektuptu aslinda.

Bütün dünyanin sapkin olarak tanidigi, kollarini kullanamadigi için ayaklariyla fotograf çeken ve küçük yasta konusma yetisini kaybetmis olan dâhi fotografçi Thomas Dumas, Ikinci Dünya Savasi’nin baslamasiyla Polonya’dan kaçmak zorunda kalan bir ailenin çocugudur. Ispanyol bir modelin fotograflarini çekerken uçurumdan yuvarlanir… Bu ölümün ardindan yollari kesisen model Maria ve Thomas Dumas’in biyografisini yazmakta olan sanat tarihi profesörü Anders, ünlü fotografçinin ölümünün sirrinin pesine düserler.

Paris’ten Münih’e, oradan da Istanbul’a uzanan nefes kesici bir maceraya tanik oluyoruz.