Petersburglu Usta

1869 yilinin sonbaharinda, ünlü Rus yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, gönüllü bir sürgün olarak yasadigi Almanya’dan Petersburg’a çagrilir. Ellisine merdiven dayayan, mutsuz ve öfkeli yazar, alacaklilarina yakalanma tehlikesine, gizli polisten korkmasina ragmen sahte bir ad kullanarak döner Petersburg’a. Üvey oglu Pavel’in gizemli ve beklenmedik ölümüdür dönüs nedeni. Kederli Dostoyevski, çok sevdigi halde uzak düstügü Pavel’in ölümünün ardindaki sirri ögrenmeden huzur bulamayacaktir. Oglunun ölümü intihar midir yoksa cinayet mi? Pavel, üvey babasini sevmis midir yoksa ondan nefret mi etmistir? Siddet eylemlerine giriserek devleti ve tüm kurumlarini devirmeye çalisan devrimci Neçayev’e baglilik yemini edenlerden biri midir? Dostoyevski’nin, Pavel’in ev sahibesiyle iliskisi nasil sonuçlanacaktir? Ünlü yazar, Pavel’in ölümünün izini sürerken kendi kimligiyle ve hayattaki durusuyla ilgili gerçeklerle de yüzlesmek zorunda kalir.

J.M. Coetzee, romaninda Dostoyevski’yi yeniden yaratirken zoru basariyor; bir baska yazarin, Dostoyevski’nin kafasinin içinden yaziyor; insan zihninin kimi zaman son derece itici çeliskilerini cesaretle ve riske girerek ortaya koyuyor; kurdugu dünyada ve yarattigi karakterlerde, Dostoyevski’nin romanlarinin karanlik ortamini, ruhsal çözümlemelerini ustalikla yansitiyor. Petersburg’lu Usta ayni zamanda müthis bir degisimin esigindeki Rus toplumunun da dönemsel bir tablosu.