Yazdan Kalan Son Gül

1960’larin Amerika’sinda, Ohio-Cleveland’da müzigin, ritmin, enfes yemek kokularinin, sicak dostluklarin, rengârenk insanlarin, muhabbettin, dayanismanin, arada bir de kapismanin eksik olmadigi bir mahallede geçen bir roman, Yazdan Kalan Son Gül.

Her sey, 14 yasindaki Carlos’un o yaz mahallelerine gelen Kamara’ya görür görmez çarpilmasiyla baslar. Tatli bir ilk ask hikâyesiyle açilan roman, yillar geçtikçe Vietnam’dan Timbuktu’ya varan sasirtici bir manevi yolculuga dönüsür.

Yazdan Kalan Son Gül, kahkahayla gözyasinin iç içe geçtigi, okuyan herkesi derinden etkileyecek bir roman.

Amerikali yazar Muhyiddin Sekûr, Yazdan Kalan Son Gül’de alisilmisin çok disinda bir romanla çikiyor okurlarin karsisina. Cleveland’da, daha çok atalari Afrika’dan göç etmis insanlarin yasadigi bir banliyöde ergenlige henüz yeni adam atan Carlos Jackson, 1958 yilinin yazinda bir gün, yan komsulari Helen Blue’nun sevimli yegeni Kamara’yi gördügü anda yepyeni bir duyguyla tanisir.

Ask yoksa insani böyle tepeden tirnaga sarsan bir duygu mudur?

Üstelik Kamara, mahallenin bitirim delikanlisi, basi beladan kurtulmayan Blue Joe’nun da gözünden kaçmamistir. O güne kadar Blue Joe’yla hiçbir meselede karsi karsiya gelmemeye dikkat eden Carlos simdi ne yapacaktir?

Neyse ki imdada mahallenin bilgesi Dan Amca yetisir. Dan Amca, adeta siradan bir insanin hayatinda da nasil sira disiliklarin olabilecegini gösteren bir rehber olacaktir Carlos için.

Ve mahallenin birbirinden renkli, sahici, sevimli diger karakterleri Hepsi basi sikistigi her an Carlos’un yanindadirlar.

Enfes sofralari ve duygu dolu ilahileriyle Emma Teyze, Dan Amca’nin en yakin arkadaslarindan yardimsever Bay George, kadife sesli Helen Blue, sira disi yetenekleri ve sifali karisimlariyla Madam Zulu ve Carlos’un Capo-Kung sanatinda birlikte yol aldigi ustalar ve çiraklar

Acisiyla tatlisiyla ilk aski, ayriligi, ergenlikten yetiskinlige geçisi, engin bir felsefi temeli olan savas sanatlarini, bir deniz piyadesi olarak Vietnam Savasi tecrübesinin getirdiklerini, hatta ta Timbuktu’ya uzanan esrarengiz kesifler ve sürprizlerle dolu bir macerayi yasamak Carlos’u bambaska bir adama dönüstürecektir. Belki de kendi içinde sakli olan gerçek Carlos’a

Muhyiddin Sekûr, Yazdan Kalan Son Gül’de sevgi, dostluk, ümit, ilham ve sürprizlerle dolu bir romana imza atiyor. Bu, aslinda hepimizin hikâyesi, son derece olagan görünen olaylarin nasil olaganüstü tecrübelere dönüsebilecegine dair sasirtici bir serüven