Tanrının Gözündeki Zerre

Hugo En Iyi Roman Ödülü Adayi

Nebula En Iyi Roman Ödülü Adayi

Locus En Iyi Bilimkurgu Ödülü Adayi

“Çok önemli bir roman, muhtemelen yazilmis en iyi uzaylilarla ilk temas hikâyesi.”

Robert A. Heinlein

“Uzay operasinin mühim klasiklerinden biri, insanlar bilimkurgu okudugu sürece tekrar tekrar okunacagi kesin.”

George R. R. Martin

“Fark Etmediyseniz Söyleyeyim, Çöküse Artik Çok Yakiniz.”

Larry Niven ile Jerry Pournelle bilimkurgu edebiyatinin en siradisi ikililerinden. Her iki yazarin da basyapiti olarak gösterilen Tanri’nin Gözündeki Zerre ise uzayliyla ilk temas üzerine yazilan ve uzay operasini kökten degistiren, çigir açici bir eser.

Dünya’dan alti yüz isik yili uzakta, gezegenimizden bakinca Samanyolu’nun güney kisminda isimlerinin hakkini veren bir bulutsu gezinir: Kömür Çuvali Bulutsusu ya da diger ismiyle Kapüsonlu Adam. Ve bu “adam”in karanligin ortasindaki zifiri boslugunda baska kimseye ait olamayacak kadar parlak bir günes isildar: Tanri’nin Gözü. Oradadir hep, milyarlarca yildir sonsuz kâinati seyreder.

3017 yilinda Göz’den insanlara dogru yaklasan bir nesne tespit edildiginde insanlik, Dünya’dan çikip birçok baska gezegene yayilmis, bir dizi yikim savasini atlatmis ve ikinci bir galaktik imparatorluk kurmustu. Ama imparatorluk asilerle ve yeni gezegenlere yayilmanin sikintilariyla ugrasiyordu.

Neyse ki isik yillarini hizla asmalarini saglayan Alderson Sürücüsü ve gemileri bir yildizin kalbindeyken dahi koruyabilen Langston Kalkani gibi teknoloji ürünlerine sahiptiler. Yalniz henüz baska bir bilinçli varlikla karsilasmamislardi. Iste Deli Edi, insanligi tam da bu haldeyken yakaladi.

Tanri’nin Gözündeki Zerre, insanliga göz kirpan, aynadaki yansima