Rabbim Beni Doktorlardan Koru

Masallah ameliyathanelerimiz haril haril çalisiyor, biz cerrahlar kan görmezsek çildiriyoruz! Yirmi dört saat seri ameliyatlar yapmak, performansimizi-puanimizi arttirmak, firsat buldukça da biçagimizi, bisturimizi daha da keskinlestirmek için bileylemekle mesgulüz...

Polikliniklerdeki hekimlerimiz, muayene ettiklerini degil, baktiklari insan sayisini arttirmak çabasinda... Ha babam de babam, puanlarimiz yükselsin gayretinde...

Lüzumlu-lüzumsuz tahlil, diyagnostik talep, girisim, önü-arkasi, gerekli-gereksiz ilaçlarla dolu reçeteler ile hasir-nesiriz!

Her boynu agriyana boyun fitigi teshisi, her boyun fitigina Allah ne verdiyse diskektomi, yapay disk, vida, plak, takabildigin kadar tak! Her beli agriyana bel fitigi teshisi, her bel fitigina ameliyat, rod, plif, yok vertebrektomi, yok asansör protez...

Daha bilmem neler neler...
Tak takabildigin kadar!!!
Bir yanlis var, ama nerede? Kitaplarda mi?
Vicdanlarda mi? Hocalarda mi? Kanunlarda mi?
Yöneticilerde mi? Anlayan beri gelsin

Rabbim Beni Doktorlardan Koru! hayatini meslegine adamis bir hekim olan Prof. Dr. Ismail Hakki Aydin'in, yarim asra yakin tip serüveninin kisa bir özeti aslinda. Hastasinin kalbini dinlemeyi unutup sayfa sayfa tetkik-tahlil yazan yeni tip anlayisina bir serzenis; hastaligi sermayeye dönüstüren tip ekonomisine bir elestiri; liselestiren tip fakültelerine karsi bir intizar var, bu kitapta.