Güzelin sinirlari, degismez ölçüleri çaglar boyunca arastirilmistir, günümüzde de arastirilmaktadir. Oysa güzel her defasinda baskalasarak kendisi için belirlenmis sinirlarin üzerinden kayip gidivermektedir. Güzelin kurallarini arastiran estetikçinin, güzeli yaratmayi deneyen sanatçiya göre daha da güç bir durumda oldugu söylenebilir. Picasso'nun, "Tanri herhangi bir sanatçi gibidir, zürafayi, köpegi, kediyi yaratmistir; aslinda o henüz belirli bir üsluba sahip degildir ve hâlâ çesitli üsluplari denemektedir" sözleri de güzelin degismez bir ölçütünün olmadigina isaret etmektedir.Güzelin, estetik adi altinda arastirilmasi ilk kez, 18. yüzyilda Baumgarten tarafindan gerçeklestirilmistir. Estetik alana özgü bir kavram olan güzelin tarihine bakildiginda ise genelde görülen sudur: Güzel kavrami, içi çagdan çaga, toplumdan topluma, görüsten görüse, kisiden kisiye farkli sekillerde doldurulan göreli bir kavramdir. Estetigin ABC'si, estetigin temel alanlarini olusturan, sanatsal alan, sanatsal yarati, sanatsal alimlama, sanat yapiti ve sanatçi üzerine sundugu temel bilgilerle, bu alanda yapilacak derinlemesine çalismalarin ilk adimi olmayi hedeflemektedir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade