Şairaneden Şiirsele

Türkiye'de modern siirin tarihini nasil baslatabiliriz? Belirli sairlere kurucular demek ve ondan sonra gelen kusaklari birbirine baglamak mümkün müdür? Edebiyatimizda kesintisiz bir sekilde kendisine yer açan bir siir geleneginden bahsedilebilir mi? Sair kusaklari arasinda hem siirin izlekleri hem de sairlerin takip ettikleri biçimlerin, imgelerin, “üslûbun” ya da en genis manasinda “siir” türüne dair alginin farklilasmasi, nasil bir edebi etki yaratmistir?

Murat Belge, Sairaneden Siirsele'de bu sorularin izini sürerek, ama sadece bu sorulara bagli kalmadan, Türkçede modern siirin degerlendirmesini yapiyor. Edebî dilde ortaya çikan kesintiyle “yeni” biçimini alan siirleri, bu “yeni”yi bozup kendi dilini üreten sairleri, onlarin dünya edebiyatiyla, öncelleriyle, çagdaslariyla tartismalarini, alisverisini ele alarak modern siirin biçimlenisine odaklaniyor. Belge, siirin edebiyat kuramindaki yeri ve bu yere göre degerlendirme kriterleri kadar kisisel tanisikliklarin biraktigi izleri de hesaba katan,siiri ansiklopedik bir tür olarak degil de toplumsal kültürle iliskisi çerçevesinde inceleyen bir tartisma sunuyor.