Laiklik, başta siyaset bilimi, kamu hukuku, felsefe olmak üzere sosyal bilimler alanında yer alan çok sayıda disiplin tarafından uzun süredir tartışılan bir kavramdır. Fakat kavrama ilişkin tartışma, özgürlükçü, çoğulcu, demokratik bir devlet ve toplum modeli açısından taşıdığı hayati önem dolayısıyla tüketilebilmiş değildir. Gerek Türkiye gerekse, Fransa başta olmak üzere, Avrupa’dakiliteratüre bakıldığında konunun canlılığını ve önemini koruduğu görülmektedir. Laiklik, üzerinde hemen hemen her çevreden insanın fikir beyan ettiği, dinamik bir kavramdır. Böylesine zenginliğe sahip bir konuda kafa yormamızın amacı, bir cümleyle ifade edersek, tartışmaya akademik düzeyde katılan bir çalışma ortaya koymak ve konuyla ilgili Türkiye’deki belirsizliğin netleşmesine
Laiklik, basta siyaset bilimi, kamu hukuku, felsefe olmak üzere sosyal bilimler alaninda yer alan çok sayida disiplin tarafindan uzun süredir tartisilan bir kavramdir. Fakat kavrama iliskin tartisma, özgürlükçü, çogulcu, demokratik bir devlet ve toplum modeli açisindan tasidigi hayati önem dolayisiyla tüketilebilmis degildir. Gerek Türkiye gerekse, Fransa basta olmak üzere, Avrupa’dakiliteratüre bakildiginda konunun canliligini ve önemini korudugu görülmektedir. Laiklik, üzerinde hemen hemen her çevreden insanin fikir beyan ettigi, dinamik bir kavramdir. Böylesine zenginlige sahip bir konuda kafa yormamizin amaci, bir cümleyle ifade edersek, tartismaya akademik düzeyde katilan bir çalisma ortaya koymak ve konuyla ilgili Türkiye’deki belirsizligin netlesmesine mütevazi bir katkida bulunmaktir. Tartismalardaki bu canlilik ve laik yapilanmanin, farkli inançlardan insanlarin bir arada daha özgür bir biçimde yasamasinin olmazsa olmaz bir kosulu oldugu düsüncesi bu çalismanin yapilmasinin temel motivasyonudur. Kisisel planda bize bu çalismayi ilham eden ise, farkli inançlarin içinde, yasadigimiz, tanik oldugumuz “acilar”dir. Türkçe literatürde yer alan kamu hukuku çalismalarinin çogunda laiklige iliskin çesitli açiklamalar yapilmis, hatta bu kaynaklarin önemli bir kismi, laikligin üzerinde özenle durmustur. Laiklik konusuna yogun ilginin nedeni, laikligin Türk hukuk sisteminin ve devlet yapisinin temel unsurlarindan biri olarak görülmesi/addedilmesidir. Gerçekten de yogun bir biçimde bize belletilmeye çalisilan bu tez, yani Türkiye’de siyasal rejimin ve hukuksal yapinin laiklik nosyonu üzerinden sekillendigi söylemi dogru mudur? Önemli ölçüde hukuki literatürden yararlanan, fakat asla bununla sinirli kalmayan, disiplinler arasi bir yöntem izleyen bu çalisma, laiklik konusundaki retorige farkli bir perspektiften bakarak ürettigi sorulara cevap aramaktadir. Ilerleyen sayfalarda bu soru ve cevaplari bulacaksiniz.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade