Maras Katliami, Türkiye'nin yakin tarihinde en acitici ve en agir cinayetlerin yasandigi bir “olay” degildir yalnizca. Öldürülen ve yaralanan insanlarin, talan edilen/yakilip yikilan evlerin ve isyerlerinin önümüze koydugu vahamet, resmi olarak gösterilenin çok ötesindedir. “Olaylarin” ardindan magdurlara uygulanan agir iskence, göç ve iskân politikalari da Maras Katliami’nin daha az bilinen yönlerindendir. Elinizdeki kitap, tam anlamiyla bir “pogrom” niteligi tasiyan bu hunharligin bütün süreçlerine isik tutmayi, onu degisik yönleriyle analiz etmeyi ve toplumsal hafizadan sildirtmemeyi amaçlayan mütevazi bir çabanin ürünüdür.
Sorgulamasini sadece "namli katiller”le sinirli tutmayan bir politik hesaplasma, kitabin açmak istedigi ufuklardan biridir. Kitap, ayni zamanda, "Cumhuriyetçi seçkinler", "milliyetçi baronlar" ve "Islamci mütesebbisler"in yeniden sorgulanmalarina dair bir toplumsal sorumluluk çagrisi içermekte, ayrica, komsusunun canina kastedip evini yagmalayan "masum halk"i da bu sorgulamaya dahil etmektedir.
Maras Katliami’yla gerçek anlamda yüzlesmenin yolu buradan geçmektedir çünkü.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade