Sistemi dönüstüremeyen ve halklarin taleplerini karsilayamayan ulusal ve Avrupali siyasetçiler, ciddi mesruiyet sorunlariyla karsilasmaya baslamislardir. Avrupa seviyesinde bütünlesme karsitligi yükselirken, merkez siyasetçilerin basarisizliklarindan bikan halklar kendilerine yakin hissettikleri popülist ve milliyetçi siyasetçilere kosmaktadirlar.
Sonuç olarak gücün geleneksel ölçülerinin tümünde Avrupa hem ulusal hem de bütünlesme seviyesinde gerilemektedir. Ancak bu sefer Avrupa, ne bu gerilemeyi ne de olusan dissalliklari engelleyecek toplumsal esneklige sahip degildir. Çünkü Avrupa, daha önce kendini kurtarmak için olusturdugu, kurumlarin yarattigi katiliklarla toplumsal esnekligini kaybetmistir. Bir medeniyetin yasamini devam ettirebilmesi için birinci derecede öneme sahip olan bu özelligin kaybi.
Avrupa'nin kendisine yönelen darbelerin katilasan sistemi yikip dökmesiyle sonuçlanmaktadir. Bu, Avrupa tipi modernlesme projesinin açik iflasi anlamina gelmektedir. Gün gelecek geçmiste pek çok medeniyette oldugu gibi tarih, Avrupa'nin çöküsüne de sahitlik edecektir. Görünen odur ki, buna tarihin yani sira bizlerde sahitlik edecegiz. Yine gün gelecek Avrupa'nin biraktigi boslugu dinçlikleriyle dolduracak barbarlar gelecektir. Kim bilir belki gelecegin dinç barbarlari simdiden yola çikmis olan Çin yada Hindistan, belki de genç nüfuslari gelisen ve ekonomileri ile Brezilya, Meksika veya Türkiye olacaktir. Belki gelecegin dinç barbarlarinin kim olacagini tam olarak bilemiyoruz.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade