Erken Cumhuriyet’in en önemli kültürel hamlelerinden biri Musiki Inkilabi’ydi. Ancak Musiki Inkilabi’nin sayica nispeten az çalismaya konu oldugunu söylemek yanlis olmaz.
Elinizdeki kitap, o firtinali yillarda önce egitimi sonra da radyolarda icrasi yasaklanan klasik Türk müzigi geleneginin ayakta kalmayi nasil basardigini, Batici politikalar karsisinda ne tip uyum ve direnç örüntüleri sergiledigini ve bunlarin sonucunda nasil bir dönüsüm geçirdigini belgeler esliginde incelemekte, yani sira, siyasi ve idari inkilaplarin disinda kültür ve sanat dünyasinda yasanan büyük degisimleri anlamak için de bir çerçeve sunmaktadir.
“Nesiller boyunca insanlarin muazzam bir mesaiyle insa ettikleri koskoca bir müzik birikimini hoyratça bir darbeyle “ilga etmeye” niyetlenenlerin acaba aklinda ne vardi? Ilga etmek diyorum, ki bu benim yakistirmam degil. Konservatuvarda Türk müzigi egitimine son verilmesi karari gazetelerde “alaturka musiki ilga edildi” diye duyurulmustu. Belli ki bu ise girisenler hayallerindeki ideal kültürü, bütün dertlerimizi çözecegine inandiklari o mükemmel sihirli degnegi yaratmak için ödenecek hiçbir bedelin yüksek sayilamayacagi fikrindeydiler... Isaiah Berlin’in deyisiyle, mükemmel bir omlet yapilacagina inandigimizda, kirilmasi gereken yumurtalara acimayiz. Ne var ki kirilan bunca yumurtaya ragmen o beklenen omlet bir türlü yapilamadi. Belki de o sihirli omletin pesine düsmektense kirilan yumurtalarin hesabini tutmak gerekiyordu. Çünkü ortada bir “hayali” omlet, bir de bu omlet için feda edilen “gerçek” yumurtalar vardi. Ben de ideal olani tartismaktansa elimizdeki somut ve elle tutulur gerçegi analiz etmeye, kirilan ve saglam kalan yumurtalarin hesabini tutmaya karar verdim.”
“Yilin Türk Müzigi Yazari ve Kitabi” dalinda Itri Ödülü – 2015
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade