Isçi sinifinin siyaset sahnesine çiktigi, ögrenci hareketinin yükseldigi, toplumun farkli kesimlerinin yüzünü sola döndügü 1960’lar Türkiye’si, ayni zamanda CHP’nin kendisine bir yön aradigi yillardi.
“Ortanin solu” bu arayisin bir sonucu olarak dogdu ve ilk kez Ismet Inönü tarafindan dile getirildi. Bu kavrama teorik bir çerçeve çizen ve onu bütünlüklü bir doktrin haline getiren ise Bülent Ecevit oldu. Ecevit “teorisyen” rolünün de ötesine geçerek önce CHP Genel Baskanligi koltuguna oturacak, ardindan da “Halkçi Ecevit” sloganiyla CHP’yi 1973 ve 1977 seçimlerinden birinci parti olarak çikarmayi basaracakti.
Peki, “ortanin solu” tam olarak neydi? Sol popülizmle sosyal demokrasinin Türkiye sartlarina uyarlanmis bir sentezi mi? Sagdaki muarizlarinin iddia ettigi gibi sosyalizme geçis için öngörülen bir asama mi? Devletçi politikalarla hizli bir kalkinma, “halkçi” politikalarla gelirin yeniden dagitilmasi ve sosyal adalet sayesinde siniflar arasinda görece uyumun tesis edilmesi mi?
Fatih Yasli’nin yeni çalismasi, bu sorulara yanit ararken, “ortanin solu”nun esas ideolojik-politik kavgasini sosyalizmle ve Türkiye sosyalist hareketiyle verdigine dikkat çekiyor. Ancak bu haliyle bile Türkiye yönetici sinifi tarafindan bir tehdit unsuru olarak görüldügünü, sola yönelik siyasal siddet stratejisinden payina düseni aldigini,1960’dan 1980’e uzanan süreçte örnekleriyle anlatiyor.
Türk sagi üzerine yaptigi çalismalarla tanidigimiz Yasli, bu sefer çalismasinin odagina “ortanin solu”nu, CHP’yi ve Ecevit’i yerlestirirken yirmi yillik bir dönemin iktisadi, siyasal ve toplumsal gelismelerini de ayrintilariyla sergiliyor. Yakin tarihle, CHP tarihiyle ve Ecevit’le ilgili mevcut literatüre yapilmis özgün ve kapsamli bir katki olan kitabin, benzer sekilde Türkiye’de sol siyasetin bugünü ve yarini üzerine yapilacak tartismalara da anlamli bir katki saglayacagina inaniyoruz.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade