Mehdi Risalesi

Mehdî Risalesi ismini verdigimiz elinizdeki eser, Fütühat-i Mekkiyye'nin 13. cildinin 7 ila 200. sayfalari arasindaki yirmi besinci sifrinin müstakil basimindan ibarettir. Kitaba Mehdî Risalesi diye isim vermis olmamiz okuru yaniltmamalidir; kitap bütünüyle Mehdîlik meselesine tahsis edilmis bir eser degildir. Içinde baska konular bulunmakla birlikte, ana konu Mehdîlik oldugu için böyle bir isimle adlandirmayi uygun gördük. Ibn Arabi'nin Mehdî hakkindaki düsünceleri konuyla ilgili rivayetlerin derlenmesinden ibarettir. Mehdî'nin gelisi, onun gelisini hazirlayan âmiller, Mehdî'nin yapacagi isler zayif veya sahih hadislerden hareketle tespit edilmistir. Bu noktada üzerinde durabilecegimiz konulardan birisi Ibn Arabi'nin mühim takipçilerinden ve sârihlerinden birisi olan Sadreddin Konevî'nin Fatiha suresi tefsirinde Mehdî meselesine atif yapmis olmasidir. Konevî orada Mehdî'den söz ederken Vasiyetnamesi'nde ise Mehdî'ye talebeleriyle “selam gönderir.” Günümüzde tekrar canlanan bu konuya elinizdeki kitabin ciddi bir isik tutacagi kanaatindeyiz.