Muhyiddin İbnü’l-Arabî’ye göre insan ve genel olarak kâinat, ilâhî isimlerin bilinmesi ve tecelli etmesine vesile olmuştur. Kulun çeşitli halleri ilâhî isimlerin farklı tecellileriyle bağlantılıdır. “Her kulun haline uygun düşen ilâhî bir isim vardır ki onun rabbi o isim sayılır; kul bir bedendir, ona tekabül eden ilâhî isim ise onun kalbi gibidir”. Kulun Rabbiyle münasebet sağlamasında vazgeçilmez bir rolü olan Esmâü’l-Hüsnâ’dan nasiplenmek yolunda, Nakşibendi geleneğinin öncülerinden Abdullah Simâvî’nin (ö. 1491) sözleri kalplere inşirah verecektir..
            
            
                                                         
                                     
            
                          Güvenli Ödeme
                     
            
            
                                                         
                                     
            
                          Hızlı Teslimat
                     
            
            
                                                         
                                     
            
                          Kolay İade