Tuncay Terzihanesi

(…)Trabzon’un en ünlü terzilerindendi Tuncay Bey... Dükkâninin raflari aldigi siparislerin kumaslariyla doluydu. Genç adam modayi takip eden, yenilikçi biri oldugu için onun diktigi bir elbiseye sahip olmak isteyenler, araya hatiri sayilan insanlari koyarlardi: “Su bizim komsunun mantosunu bir zahmet sikistiriver!..”Kedilerinin pençelerinin balik koktugu bu kentte, bir gün, on yedi yasinda bir genç kiz girer Terzi Tuncay’in dükkânindan içeri. Yaninda annesi, elinde ise bordo renkli bir kumas vardir. Kendisine bir ceket dikmesini ister genç terziden. Ask tanrisi Eros’un attigi ok Tuncay Bey’in kalbini delmeden önce, içeri giren genç kizin güzelligi karsisinda, tuttugu igne eline batmistir çoktan!Terzi Tuncay genç kizi provaya çagirmaya baslar. Hem de yalan yere ve kaç kere!.. Hatta bir seferinde su türküyü bile mirildanir, hafiften:Sen yagmur ol, ben bulutMaçka’da bulusalimÖlçü iyice alinmistir!.. Bordo renkli ceket tamamlanir sonunda.Üç tane dügmesi vardir bordo ceketin... Iste ben, o ceketin ortanca dügmesiyim!(…)