2006’da yayimlanan ilk kitabi Özgürlük Yanilsamasi’nda ve 2010’da yayimlanan Oburluk Çagi’nda özgürlük ve mutluluk kavramlarina odaklanan Yildiz Silier, üçlemenin bu son kitabinda adalet kavramini ele aliyor. Adaletsizlikleri bir magduriyet anlatisi yerine direnen öznelerin yasam deneyimleri üzerinden, masal, mektup ve günlük türlerini harmanlayarak kurgulayan Silier, kitabin “Kökler” bölümünde adaletsizliklerin maddi temellerine dair durum tespitlerinin ardindan, “Çarklar” bölümünde basarisiz bir isyanin ardindan yasananlari, “Bulutlar” bölümündeyse isyan basarili olsaydi neler olabilecegini anlatiyor. Bu üç eksen üzerinden, geçmis (kaybedilenler), simdi (distopya) ve gelecek (ütopya) birlesiyor.
Diktatöre direnen hayvanlar ülkesinde yasananlar, 14. yüzyil Ingiltere’sindeki köylü isyanlari, 16. yüzyil Italya’sindaki cadi avlari, 18. yüzyil Antil adalarindaki seker plantasyonlarinda yasanan köle isyanlari ve 21. yüzyil Çin’inde tablet ve cep telefonlari üreten bir fabrikadaki isçilerin yasadiklari, bu yari-kurgusal masallarin ana konulari. Kitabin ikinci yarisini olusturan “Eski Mezunlar Bulusmasi” bölümünde degisik politik görüslere sahip bes arkadas “Ne olacak bu memleketin hali?” üzerine muhabbet edecek ve bu arada uzlasmaz çeliskileri de ortaya çikacaktir. Kitabin son bölümü, Silier’in Gezi direnisi ve Italo Calvino’nun Görünmez Kentler kitabi üzerine daha önce yayimlanmamis iki yazisini ve Isyan filmi üzerine makalesini içeriyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade