Edward Said’in ufuk açici Sarkiyatçilik kitabindan bu yana, Sarkiyatçilik kavrami Batili entelektüellerin baski ile yaptiklari isbirligini göstermek için bir emsal olarak kullanilageldi. Yine de Sarkiyatçiligi akademik disiplinlerin karmasikligini bir kenara atmak pahasina günah keçisi olarak kabul etmek dogru mu? Wael B. Hallaq, bu kitabinda Sarkiyatçiligi modern bilgiyi yeniden düsünürken bir baslangiç noktasi olarak ele aliyor. Tohumlari yaklasik olarak on yil önce atilan bu kitap, Sarkiyatçiligin sözde “Öteki”ye dayandigi kadar modern benligin insasinda da temel oldugunu öne sürüyor. Pek çok akademik disiplinin temelini sarsmak için kayda deger bir girisim olan Sarkiyatçiligi Yeniden Düsünmek, akademinin modern kapitalizm, sömürgecilik ve hegemonik güç formlarindaki ölümcül suçlulugunun boyutlarini ortaya koymaktadir.
“Sömürge yönetiminin (sömürgeler ve yerlesimciler olsun ya da olmasin) bilgiyi kontrol etme ve yönetme meselesi oldugu ve güç farkliliginin failler, kurumlar ve epistemik yönetim dillerinde sakli oldugu, giderek artan bir sekilde sömürgelerden bagimsizligini kazanan ülkelerin düsünürleri arasinda giderek daha belirgin hale gelmektedir. Wael B. Hallaq, bizi Edward Said’in Sarkiyatçilik’ina dair titiz bir okuma yaparak, tahakkümün epistemik egemenlige dayandigi ve kurtulusun epistemik özgürlük olmadan düsünülemez oldugu bilincine götürüyor.”
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade