Ahmet Uluçay'in Bozkirda Deniz Kabugu filminin senaryosunu yazma sürecini içeren Küller ve Kemikler, Uluçay’in filmlerinin bir serhi, içinde dünyadan azade yasattigi Yakup’unun anlatisidir. Ne ironidir ki -oyunlarla, kurgularla çevrili dünyamizdan çok daha sahici bir vaadi tasiyan- öykünün sonu kayiptir. Tipki bir tarafi hep eksik kalan, tutunamayan Yakuplarin yarida birakilmaya zorlanmis anlatisi gibi, tipki Uluçay’in bitirmeye ömrünü yetiremedigi filmi gibi...Biz düs yoksulu olduk Yakup. Benim sevgili çocugum...Bu öyküler senin öykülerin hep. Benden böyle öyküler çikmaz Yakup. Sen gözlerini ödünç vermesen dünya bu kadar güzel görünmez.Belki bir gün yüreginde Ya kup’u arayan biri çikar. Bir beyazperdemiz olur. Üzerine kir düsmemis kar beyazi bir beyazperdemiz. Resmimizi yapariz üzerine. Özgür serçeler uçusur durur üzerinde.Ben bir düs çocuguyum Yakup. Eski bir rüyanin pesine düsmüs, yitirdigim deniz kabuklarini ariyorum bozkirda... 
            
            
                                                         
                                     
            
                          Güvenli Ödeme
                     
            
            
                                                         
                                     
            
                          Hızlı Teslimat
                     
            
            
                                                         
                                     
            
                          Kolay İade