Salondan gelen kahve makinesi sesiyle uyandi. Yataginda dogrulup oda kapisina bakti, kapi kapaliydi. Sekiz yildir yalniz yasiyordu bu evde ve misafiri olmadigi sürece yatak odasinin kapisini kapatmazdi. Hatirladigi kadariyla misafiri yoktu. Hem Birgül'ün kahve makinesi de yoktu. Uyku sersemligiyle, kapali kapinin ardindan gelen seslere kulak kabartti. Salonda birileri vardi.
Bir sehir insaat makinelerinin tekerleri altinda can çekisiyor, bir ülke hiç bitmeyecekmis gibi görünen bir kargasa içinde kendiyle bogusuyor. Cevaplar havada uçusuyor ama kimsenin dogru sorulari sormaya cesareti yok.Temiz Kâgidi'nda, bu curcunada ezberleri bozulan insanlarin öfkeleri, kafa karisikliklari ve kendilerine yeni ezberler olusturmalari anlatiliyor.
Bir çekiçle burjuvaziye savas açabilecegini, televizyon programlarinda konusarak halk devrimi yapabilecegini, burusuk bir kira kontratiyla çaga kafa tutabilecegini sanan insanlarin trajikomik hikâyesini ince bir kara mizahla kaleme aliyor Mustafa Çevikdogan.
Bu öykülerin kahramanlari egitimin, bürokrasinin, toplumsal baskilarin yüzlerce yillik enkazinin altindan ses veriyor: “Ben buradayim sayin yazar, sen neredesin acaba?”
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade