Peri Kızı Af Buyrun

Biraz sonra uyanacak mahalle ve herkes beni görecek. Gün aydinlaninca gözlerini benden alamayacaklar. Beni seyredecekler. Kirk satirlik meraklari dinecek insallah. Ben de onlari izleyecegim keyifle. Gözlerindeki saskinligi, tiksinmeyi, igreti merhameti, acimayla harmanlanmis nefreti, ayiplayan bakislari görecek ve hepsine aymazlikla bakip utanmadan yüzlerine gülecek, arsizca etimi, merak ettikleri her yerimi, bütün fazlaliklarimi, deliklerimi, deliliklerimi bir bir gösterecegim bütün mahalleye.

Daha çok kadin dilinin hâkim oldugu, en temel meseleleri odagina alan bu öyküler; anne-evlat, kadin-erkek, buyuran-boyun egdirilen iliskilerine egiliyor. Gelgelelim cinsiyetçilik, zorbalik, tahakküm, esitsizlik, kader ve ölümlülük gibi temalar isiginda anlatilan bu çagimizin masallari ne göz boyuyor ne de rahatlatiyor. Aksine, kiminde gözlerini koyu karanliga dikiyor, kiminde isyani dillendiriyor, kiminde de tutkular çagil çagil akiyor.

Polat Özlüoglu’nun sasirtici bir üslup denemesine giristigi Peri Kizi Af Buyrun, geceleyin dinledigimiz masallari en kati gerçeklerin süzgecinden geçiriyor. Kiyida kösede kalmislara, görmezden gelinenlere, sesi kisilanlara ve kaba güce maruz kalanlara tercüman oluyor.