Islam âlemi, tarihinin en sarsici jeopolitik savaslardan birinin içinde. Bu savas salt askeri bir savas degil, ayni zaman bir fikirler savasidir. Islam, bu savasta bir fikir olarak ya kendi kabuguna çekilecek ve tarihe yön verme yetenegini tamamen kaybedip gelecek kusaklarini yitirecek ya da o, unutmus oldugu kendi degerlerini yeniden kesfedip, sadece kendi dünyasinin degil, Kaliforniya’dan Pekin’e yeryüzünün tamami üzerinde yükselmesi gereken baris, adalet ve erdem ilkelerini sahiplenecek.
Muhammed (asm) tikel bir cemaatin güçlenmesi ve yeryüzünde tahakküm kurmasi için çabalayan devri geçmis bir kahraman olmadi hiçbir zaman. Güvenilir, zeki ve basarili bir tüccar olarak peygamberlik öncesi yasaminda, eger o günkü Mekke ticaretinin iletisim aglarina bakilirsa, Çin’den Roma’ya yeryüzünün tüm sorunlarini derinlemesine bilen bir yeryüzü yurttasiydi. Ve Kur’an onun tüm insanligi kusatan istiraplarina inmisti.
Kur’an, eger dogru okunursa, nüzulünden itibaren on dört asir geçmis olmasina ragmen yeryüzünde çikmis, çikabilecek her baris, adalet ve erdem mücadelesinin manifestosu olma özelligini hâlâ korumaktadir. 21. asirda yasayan ve yeryüzünü her halkiyla, her diniyle, her uygarligiyla, Dogu’su, Bati’si, tarihi, simdisi ve gelecegiyle kucaklamak isteyen bir yeryüzü yurttasi, Kur’an’da kendi ütopyasini tüm güzelligi ve tazeligiyle bulacaktir. Bugün yasadigimiz jeopolitik savastan bir yeryüzü barisi çikarabilmek ve çagin her ulustan “Muhammedine” ciliz da olsa bir parça isik tutabilmek için…
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade