Nazi deneyimi Bati’da, pek çok konuda oldugu gibi, hukuk alaninda da teorik tartismalar tetiklemistir. Bazi düsünürlere göre bir “Nazi Hukuku”ndan bahsedilemez; çünkü hukuk, Nazi yönetiminin pratiklerini tanimlamak için fazlasiyla deger yüklüdür. Dolayisiyla olsa olsa bir “Nazi Hukuksuzlugu”ndan bahsetmek gerekir. Nitekim bu dönem, kimilerince, Hukuk Devleti’nin karsi kutbundaki Hukuksuzluk veya Haksizlik Devleti olarak görülmüstür.
Nazi yönetimi ile hukuksuzlugun bu sekilde iliskilendirilmesi ve Nazi “hukuku”nun toptan reddi retorik açidan güçlü olsa da, demokratik görünümlü devletlerin fasist potansiyellerini gizleme tehlikesini barindirir. Hakikat-sonrasi olarak adlandirilan çagimizda popülist yöneticiler esligindeki otoriterlesme olgusu, üzerinden daha bir asir bile geçmeden Nazi pratiklerinin dünyanin dört bir yaninda tekrarlanma egiliminde oldugunu gösteriyor. Nazi döneminde hukukun amacindan saptirilmasi, yer yer yürürlükten kaldirilmasi, olaganüstü halin olagan yönetim biçimi olarak kabul edilmesi, dünün hukuka asik hukukçularinin kisa sürede, hukuku tahrip eden gözü dönmüs isbirlikçiler haline gelmesi, sadece tarihin bir döneminin daha iyi anlasilmasi için degil, hukuk düzenlerine içkin hukuksuzluga karsi teyakkuzda olmak için de önem arz ediyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade