Haydar Ergülen düzyazida da, tipki Cemal Süreya gibi, kendi siirini “taklit” eden yazarlardandir. Ergülen’in sirinde de yazisinda da Cemal Süreya’dan miras kalan “jest” ögesinin yazinsal bir performans kazanmis biçimi sahnelenir. Bir de yazi öznesi Cemal Süreya ise, yazi ritmi tutkulu bir sevgi, adeta maddeci bir kudsiyet kazanir. Süreya’nin çemberinden çikmak istemeyen, biraksalar uykusu gelene kadar o çemberle ip atlacak hevesli bir çocuk canlanir yazilarinda. “Cemal Abi” ile büyülenmis, o büyük sairin jestleriyle, imgeleriyle beslenmis bir çocuk. Etkilenmeye apaçik; yüreginden geçen ile kaleminden geçenin birbirine bakisarak kamastigi bir isima yansir sayfalara. Heves duygusunun havas ilmine dönüstügü bir taskin akinti canlanir. Yillar boyu biriken yazilardan olusan bu kitap da tam böyle: “Zorlu siirinin usta bir taklitçisi olarak denemeci Cemal Süreya'nin portresi”. Ancak bu portrede iki sair, iki denemeci görünür; biri Cemal Süreya biri de kendisi, Haydar Ergülen.
Mahmut Temizyürek
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade