Kafka, yapitlarini Çekçeye çeviren Milena’ya, istirahata çekildigi Meran’dan mektuplar yazar. Dostça baslayan mektuplasmalar bir süre sonra tutkulu bir aska dönüsür. Üstelik yalniz mektuplarda kalan bir asktir bu. Kierkegaard ve Werther’in aski gibi, Milena’yla mektuplastiklari üç yil boyunca iki ya da üç kez bulusan Kafka, her bulusma sonrasinda suçluluk içinde kivranir, kendinden tiksinir, kahrolur; ancak buna ragmen bir sonraki bulusma anini büyük bir özlem içinde bekler. Milena’nin evli, kendisinin nisanli olmasi dahi bu özlemi önleyemez. Bu sebepledir ki Milena’ya yazdigi mektuplar, askin soylulugunu ve soysuzlugunu yansitir. Büyük bir yazarin iç hesaplasmalarini, duyarliligini sergiler...
            
            
                                                         
                                     
            
                          Güvenli Ödeme
                     
            
            
                                                         
                                     
            
                          Hızlı Teslimat
                     
            
            
                                                         
                                     
            
                          Kolay İade