Hobo, her seyden önce bir isçi; ama hep yurtsuz, evsiz, ailesiz bir isçi. Hobo ayni zamanda da bir gezgin; kâh tren vagonlarini, ormanlari, madenleri, tarlalari, kâh Chicago'nun kenar mahallerini, Hobohemya'yi mesken tutmus bir gezgin. Kisacasi Hobo, XX. yy. Amerikan popüler kültürünün, sarkilara, anlatilara konu olmus, maceraperestligi ve bagimsiz olmayi sinirlara gitmekle, sinirlarda yasamakla özdeslestirmis yollardaki adami. Ama Hobo, bir kez daha ve her seyden önce bir isçi, en acimasiz sömürü iliskilerinin, horlanmanin, yoksullugun ezip geçtigi bir isçi.
Kendisi de eski bir Hobo olan Nels Anderson, elinizdeki çalismada bizi bir anlamda “evine” götürüyor. Hobonun dünyasini, yasamini, çalisma kosullarini bize “içeriden” aktariyor. Anderson, içerisinden geldigi dünyanin “güzellemesini” yapmak istemiyor; gördügü “sefaleti” vicdan pazarinda satmak da istemiyor. Anderson sadece betimliyor. Peki bir sey, yer, olay, olgu “sadece” betimlenebilir mi, “oldugu gibi” aktarilabilir mi? Bazi kitaplar, bu çetin soruyu bir kez daha sordurur okuyucuya. Anlattigi “hikâyenin” detay zenginligi ve çarpiciligi ile degil sadece, kaçinilmaz olarak tetikledigi yöntemsel ve epistemolojik sorgulamalarla da çok özel bir Chicago Ekolü klasigidir Hobo.
Nels Anderson (1889-1986): Amerikali sosyolog. Chicago Üniversitesinde egitim almis ve Robert E.Park et Ernest Burgess'in ögrencisi olmustur. Bir kent antropolojisi çalismasi olan “Hobo” ile (1923), Chicago Ekolü olarak adlandirilan sosyal bilim geleneginin olusumuna en önemli katkilardan birini yapmistir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade