Bunun Böyle Olmaması Lazımdı

“Biri yardimina gelince her sey daha basit oluyor ama biri yardima gelip sonra giderse daha önce yerinden oynatabildigin taslari artik tek basina oynatamiyorsun.”

“Kafam öyle karisik ki tatil yerlerindeki eczaneler gibi hissediyorum. Içimde deniz yatagi bile satiliyor.”

“Aldiktan hemen sonra eve dönme istegi uyandiran sey güzeldir.”

Patronu oldugu ajansa yeni bir is arkadasi arayan Ferhan, henüz basina geleceklerden habersizdi. Aslinda tuhaf ve güzel seyler olacagi daha mülakattan belliydi. Nihayetinde, “Köse,” deyince kösede büfe açmak geliyordu Helen Sarinar’in aklina. Dügünlere çagrilirsa gitmez, çagrilmazsa küserdi; on bes senedir kahvaltida sadece pogaça yiyordu. Lisede atomlarin kendi hallerinde dolanir­ken bir araya geldigini ögrendiginde ise istedigi seyler için sadece beklemeye karar vermisti. Gerçi bu pek ise yaramiyordu ama olsun. Iyi anlasacaga benziyorlardi…

Ata Sözütok, ilk kitabi Bunun Böyle Olmamasi Lazimdi ile okurunu, garip ama bir o kadar da eglenceli bir yolculuga davet ediyor. Kafasi tatil yerlerindeki eczaneler gibi karisik olan Helen Sarinar ve dibi gelen dis macunu bitsin diye günde dört kez dislerini firçalayan Ferhan Isilak ile tanismaya, çokça gülerken bir miktar da hüzünlenmeye hazir olun. Helen ve Ferhan’in hikâyesiyle çocuklugun ve ilk gençligin mutlu günlerini animsayacak, kitabi tamamladiginizda topunuz tatile giden komsunun balkonuna kaçmis gibi hissedeceksiniz!