Gençliğin Şarabı

Bukowski hayatla ilgili, kendi hayatiyla, sokaktaki insanlarin hayatlari ve yapmaya zorlandiklari seylerle ilgili kitaplar ararken rastlamis John Fante'ye ve onda aradigi yazari bulmus, hayran olmus. "Fante benim tanrimdi." demis. John Fante, Gençligin Sarabi'nda çocukluktan ilk gençlige uzanan yillari, aile iliskilerini, anne sevgisini, arkadasliklari ve ilk asklari tüm içtenligiyle anlatiyor.

''Hayatimi düsünerek oturdum orda, harcanmis hayatimi, aileme çektirdigim istirabi. Babamin cüzdanindan, annemin çantasindan, kiz kardesimin kumbarasindan çaldigim bütün paralar geldi aklima. Babamin silahi ve yakin menzilden öldürdügüm tavuklar geldi. Dalga dalga üstüme geliyordu sefil hayatim; cebirden üst üste üç yil çakmistim; sinavlarda kopya çekiyordum; ahlaksiz fikralar dinliyor, arada sirada ben de anlatiyordum. Bunlari düsünürken hayata yeniden baslamak istedim; bir firsat daha. Bu kar firtinasini atlatip Bulder'a, eve dönmek ve mühendislik okumak istedim.''