Ferahlık Anına Övgü

Ferahlik Ânina Övgü, içlerindeki çaresiz ve suçlu hisseden çocukla bas edemeyen ve bu dünyada kendilerine basacak bir zemin bulamayan iki yetiskin adamin bir tekkede yollarinin kesisme hikâyesini ironik ve çarpici bir dille anlatiyor. Tamer Rönesans hayrani, kendini bir türlü istedigi gibi var edememis bir ressamdir. Geçim sikintisi çektigi günlerde Mukayeseli Tasavvuf Incelemeleri Vakfi’nin tezyinat islerini alinca kendini bir anda seyhin huzurunda buluverir. Ayrica orada tanistigi, dergâhin birkaç yillik müridi doktor Kerem’le ayaklari aslinda uzak bir geçmise de basmaktadir. Ama ayaklarimizi hissetmiyorsak, nereye bastigimizin ne önemi var ki?

“Kimi zaman belirsiz karsilasmalarin kaderin isi oldugu söylenir. Öte yandan nerede kaderden ve insan özgürlügünden konusuluyorsa orada seytanin zillerini singirdatarak, ayaklarini ardi ardina asfalta vurarak zipladigi da söylenir.”

Ömer F. Oyal insan nefsinin zalimligini, kendini degistirmenin gayret, çirpinis ve dalgalanma içinde, tek basina gerçeklestigini anlattigi bu romaninda özgürlük ve sorumluluk sorunlarini irdelerken, kime yazildigi belli olmayan mektuplar gibi, hepimizin kucagina cevapsiz, lezzeti buruk sorular birakiyor.