Karincalarin Günbatimi, Ermenice romanin 20. yüzyildaki zirvelerinden biri. Biberyan, basyapiti olarak kabul edilen bu romaninda, bir aile ekseninde Türkiyeli Ermenilerin 1940'li ve 50'li yillardaki yasamindan bir kesit sunuyor. "Varlik Vergisi" uygulamasi altinda ezilen, varini yogunu kaybeden bir baba, bu güç kosullari onun yüzüne vuran aile bireyleri ve üç buçuk yillik zorlu Nafia askerligi günlerinden sonra geri döndügünde hiçbir seyi biraktigi gibi bulamayan ogul Baret.
Yazar, Baret karakterinde, bir delikanlinin hizla degisen toplumsal kosullara uyum mücadelesini ve bireysel çatismalarini çarpici, yalin bir dille sunarken ülkedeki siyasi gelismelerin azinliklari nasil etkiledigini farkli roman karakterlerinin agzindan bire bir ortaya koyuyor.
Yalnizlar ve Meteliksiz Âsiklar romanlariyla büyük begeni kazanan Zaven Biberyan, Karincalarin Günbatimi’nda, Felaket’in sekillendirdigi ruhlarin akip giden hayata baglanmakta yasadigi zorluklari, ailenin dönüp dolasip fertlerini ve kendini yok eden karanlik yanini, on yilda bir büyük bir siyasi sarsintiyla kesintiyle ugrayan güvenlik duygusunun insanlar üzerinde yarattigi tahribati adeta bir tragedya canliligiyla anlatiyor. Karincalarin Günbatimi, Türkiye edebiyatinin da en önemli romanlarindan biri olmaya aday.
YAZAR HAKKINDA: 1921’de Istanbul’da dogan Zaven Biberyan, genç yasta yazarlik ve gazetecilik yapmaya basladi. Yazilari ve siyasi faaliyetleri nedeniyle cezaevi ve sürgünü yasadi. Buna karsin hayati boyunca yazmayi, çeviriler yapmayi hiç birakmadi. Romanlari ve öyküleriyle toplumsal çeliskilere parmak basan, baski altindaki bireyin sikismis ruh dünyasini aktarmadaki basarisiyla dikkat çeken Biberyan, özellikle zorlu aile içi ortamlari tasvir etmekte büyük ustaliga sahip bir yazardi.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade