Radyo Benjamin

Su lafi sik sik duymussunuzdur: Tanrim! Bizim gençligimizde bu kadar iyi imkânlar yoktu. Biz o zamanlar derslerden kaç alacagiz diye korkardik; sahilde yalin ayak yürümemize izin verilmezdi. Peki sunu duydunuz mu hiç: Tanrim! Ben çocukken bu kadar güzel oynamazdik. Veya: Ben küçükken böyle güzel hikâye kitaplari yoktu. Hayir. Insan çocukken ne okur veya ne oynarsa, onu hem en güzel ve en iyisi olarak, hem de, çogu zaman, hatali da olsa, essiz bir sey olarak hatirlar.
~
Walter Benjamin gibi bir düsünürün karsisina radyoda program yapma, çocuklara, gençlere ve yetiskinlere ulasma imkâni çiksaydi ne tür programlar yapardi? Böyle bir dinleyici kitlesine nelerden söz ederdi? Ve belki daha da önemlisi, söyleyeceklerini nasil söylerdi?
Benjamin, 1929-1933 arasinda Frankfurt ve Berlin radyolarinda 80’i askin yayin yapti. Bu programlarda sundugu metinlerin önemli bir kisminin yer aldigi derlemede, esitlikçi bir pedagoji anlayisiyla kaleme alinmis çok sayida deneme, öykü ve radyo oyununun yani sira düsünürün yetiskinler için yaptigi programlarda sundugu çesitli edebiyat elestirisi metinleri ve radyo hakkinda yazdigi kimi yazilar da yer aliyor.
Benjamin okurlarinin yani sira egitim, çocukluk, medya çalismalari ve tiyatro gibi temalarla ilgilenenlerin de severek okuyacagina inaniyoruz.
YAZAR HAKKINDA: 1892 Berlin dogumlu. Ilk edebiyat yazilari Der Anfang (Baslangiç) adli dergide yayimlandi. Üniversitede felsefe ögrenimini sürdürürken "Freie Studenschaft" (Özgür Ögrencilik) adli ögrenci hareketinde yer aldi. 1917'de yerlestigi Isviçre'de Bern Üniversitesi'nden "Alman Romantizminde Sanat Elestirisi Kavrami" adli teziyle doktorasini aldi. I. Dünya Savasi sonrasindaki yillarda Bloch, Adorno, Horkheimer ve Brecht'le tanismasiyla birlikte giderek Marksizme yöneldi. Yakin ilgi duydugu Yahudi mistisizminin de etkisiyle son derece kendine özgü bir estetik ve elestiri anlayisi gelistirdi. 1940'da Ispanya-Fransa sinirinda Gestapo'ya teslim edilecegi olasiligi karsisinda intihar etti.