“329 senesinde Ridvan Nafiz Bey, Küçük Türk Tarihi adiyla bir eser çikarmis olup çocuklar için yazilan ve millî tarihimizi en güzel bir sekilde vülgarize eden eserin önsözünde su satirlar vardir:
Bak atalarin ne diyor: Türk oglu! Senin bir vazifen, büyük, pek büyük bir vazifen var. Kollarinin kuvvetini, damarlarinin kanini, ruhunun atesini hep o vazifeni yapmak için sarf etmelisin: Dile ve bütün varliginla ugras ki; Türklük yine dünyaya buyursun, Türk bayragi her seyin üzerinde yükselsin, Türk vatani kurtulsun. Türk vatani Fakat bu yalniz Türkiye degildir. Hayir arslan oglu! Türkiye sana pek küçük gelir. Türk vatani, Türk ayaginin bastigi, Türk dilinin söylendigi, Türk mezarinin bulundugu yerlerdir. Türk vatani; ‘Turan’ denen o genis ülkedir ki tarih Türklügü oraya baglamistir.
On iki, on üç yaslarinda iken okumus oldugum bu esere ve yukaridaki satirlara ben de Türkçülügümü borçlu oldugum için onu burada ehemmiyetle kaydetmeyi yerinde buldum.
Hüseyin Namik Orkun,
Türkçülügün Tarihi
Türk milliyetçiliginin günesi yükselirken, 1913 yilinda yayimlanan Küçük Türk Tarihi, gençlere millî tarihi bütünlüklü bir sema içerisinde anlatmak suretiyle Türkçü tarih yaziciliginin ilk örneklerinden biri olma serefini de kazanir. Ridvan Nafiz, bu tarihi kaleme alirken amacini da söyle açiklamistir:
kardes, bugün Türklük karanliklar içindedir, senden isik bekliyor, Türklük hastadir, dermanini sen vereceksin, dedelerinin yastik yerine kilica yaslanarak kazandigi mübarek topraklar üzerinde dünkü usaklarimizin kirli bayraklari dalgalaniyor, onlari sen parçalayacaksin. Ölmüs kavmi sen diriltecek, yoksul kavmi sen zengin edecek, çiplak kavmi sen giydireceksin.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade