Geoffrey Chaucer'in Canterbury Hikayeleri

Ingiliz dilinin yazili ilk eserlerinden Geoffrey Chaucer’in Canterbury Hikayeleri, on dördüncü yüzyildan bu yana birçok sair ve yazari etkiledi. Bir katedralin tas isçiligi kadar karmasik ve ayrintili, ayni zamanda mizahi ve taslayici bu anlatiyi bir baska yazar, Peter Ackroyd günümüz Ingilizcesine tasiyor.

Canterbury’ye dogru yola çikan bir haci kafilesi, aralarinda bir yarisma düzenler. Yolculuklari boyunca her biri hikaye anlatacaktir. Hikayesi en çok begenilenin bedava bir yemek kazanacagi da ilan edilince, Bath’li Kadin, Afnameci, Vaiz, Üniversiteli ve farkli sinif ya da mesleklerden yolcular kiyasiya bir yarisa girer. Her bir hikayenin anlaticisiyla bagi ve o zamanin Ingiltere’sindeki rolü de düsünüldügünde, sadece eglenceli degil, ayni zamanda dönemine ayna tutan bir basyapit ortaya çikar.

Chaucer’in ölümsüz eseri simdi çagdas bir yorumla, ahengini yitirmeden düzyazida hayat bulmus bir biçimde okurlarla.