Sürüklenme

Yüzümüze ölümün gölgesi düstügünde hayat israrla yasama sansi tanimak istiyor bize, türlü biçimlerde uyarip tekrar tekrar siniyor bunun için.
Sürüklenme’nin isimsiz anlaticisi görünüste sivil toplum örgütü gibi isleyen bir olusumun destekçisidir. Bir yolculuk dönüsü, önce uçakta karsilastigi tekinsiz bir kisinin, sonra bir kâhini andiran karizmatik taksicinin, hatta gökyüzü ve yeryüzündeki tarifsiz güçlerin tesiri altinda sürüklenip durur. Örgüte kaynak temin etmek için Türkiye’deki büyük sirketlerin yuttugu beldelerde ve Rusya'dan Ingiltere'ye, Yunanistan'dan Almanya'ya yolculuk eden anlatici, bir taraftan örgütün kurulus amaci konusunda, lideriyle derin bir hesaplasma içine girer. Öte yandan da kimsesiz, ayriksi ve ele gelmez gençlere sahip çikarak kendi hayatina anlam vermeye, yasadigi derin hüsrani ve zamanimiza has yersiz yurtsuzluk hissini, sevgi açligini tedavi etmeye çalismaktadir.
Latife Tekin, Manves City’yle ayni anda yayimladigi Sürüklenme’de Türkiye’nin bu acimasiz ve hoyrat günlerine ayna tutuyor. Manves City’yle birbirine el uzatan Sürüklenme, süregelen toptan yikima karsi yeni mücadele yollarinin, çaresiz yetiskinlerin, sahipsiz, yoksul, yalnizlastirilmis gençligin ve onlarin yeni bir hayat kurma, sürüklenirken tutunma çabalarinin romani.