Sari mendilde hazan, mavi oyada umut…
Ask gönül savasidir, vuslat diyorsan kazan…
Kendini ne kadar taniyorsun? Sonu belli olan bu hayat yolculugunda, kendini taniyamamissa, baska neyi tanidigini iddia edebilir ki insan?
Tarik Akarsu, küçük yasta annesini kaybetmis, yanlarinda yetistigi ve aile olarak gördügü arkadaslariyla bir dünya kurmustur kendine: Aysima, Maya, Füruzan, Âsim…
Küçük yasta yüregine ektigi Aysima, büyüdükçe bir sevda filizi verir gönlünde. Sevdasini yillar boyu içinde büyütür de bir türlü söyleyemez muhatabina. Sütkardesi Füruzan, onun adina bu sevdayi insa etmeye çalissa da araya maddi uçurumlar girer. Yillar ve yollar, Aysima ile Tarik’a baska insanlar, baska hayatlar tasir da gönüllerinden birbirlerini silemezler.
Büyük acilar, büyük bedeller sonrasi sevenler kavusacak midir, taze bahar çiçekleri hayat bahseden kokularini ayni hevesle cömertçe yayacak midir? Her âni imtihanla çevrili dünya hayatinda yüregini ayni safiyette tutmak zor mudur, kolay mi? Gören göz, düsünen akil, seven ve nefret eden gönül, aciyi ve sevinci yasayarak imtihan olan kalpler…
Güller, dikenlerini asinca açar çiçeklerini. Diger çiçeklerden daha özel olmasinin, daha asil olmasinin nedeni budur… Seven, gülün dikenine dokunmussa vay haline! Hançer yarasi merhem sayilir onun verdigi hicranin yaninda.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade