Ateş Kraliçesi

“Tekrar kipirdandigini hissettim. Sicak çiplakligini sirtima dayadi ve basini omzuma koydu. Bana tutkulu bir sekilde degil, en azindan hissedebildigim kadariyla yakinlik ihtiyacindan ötürü sariliyordu. ‘Kaybin için çok üzgünüm, serefli efendi,’ dedi resmi bir Alpirce kullanarak. “Kardesim Volar Yüksek Konseyi’nin en uzun süredir üyesi olan kisilerden biri, dolayisiyla Müttefik’in planlarini çogu kisiden daha iyi biliyor. Buna ragmen bu planlarin gerçek dogalarini, nihai amaci göremeyecek kadar kör. Ama Müttefik’in adamlari sik sik bir adamdan bahsederlermis. Bizim gibi sonsuz yasama sahipmis ama bunun için Yeteneklilerin kanini içmesi gerekmiyormus. Pek çok ömür yasamis ve dünyayi birden fazla kez gezmis bir adam. Müttefik, dedigim gibi, güce çekiliyor ve ölümü yenmekten büyük bir güç var mi?”

Ölümün kiyisindan dönen Kraliçe Lyrna, isgalci Volar ordusunu geri püskürtmeye kararlidir. Fakat amacina ulasmak için sadik müttefiklerini bir araya getirmekten fazlasini yapmasi gerekecek ve bir zamanlar hor gördügü Kara’nin tuhaf güçleriyle bir araya gelmek zorunda kalacaktir. Zaman, savasi düsmanin kapisina götürme zamanidir.

Diyar’in Savas Lordu Vaelin Al Sorna zafer kazanmak zorundadir. Fakat yolu mesakkatli ve uzundur. Volar ordusunun yeni bir silahi vardir: hizmetkârlarina dogaüstü uzunlukta bir ömür bahseden gizemli Müttefik. Diyar galip gelecekse, Vaelin’in bu silahi yok etmesi gerekmektedir. Fakat öldürülmesi imkânsiz birini yenmek hiç de kolay olmayacak. Özellikle de Vaelin’in efsanevi bir savasçi olmasini saglayan mistik gücü kan sarkisi, artik duyulmaz oldugunda…