Uzun bir yolculugun menzillerinin anlatan eserler, bir yandan yol güzergâhi hakkinda bilgi verirken diger yandan bu menzillerdeki insanlarin yasantilarindan ve geleneklerinden bahseden sosyokültürel kaynaklardir. Aslinda bu durum, seyahatnamelerin eski dönemlerde cografya ve astronomi eserleri ile iç içe olmalari ile ilgilidir. Seyahatnameler, yazarin seyahati sirasindaki cografi ve kozmolojik gözlemlerinin yani sira o cografyaya ait mitolojik anlatilari da içeren metinler olup zamanla cografî eserlerden ayrilarak edebî bir tür seklinde bagimsizlasmistir. Hac seyahatnamelerinin bir diger özelligi de hac ibadeti sirasinda neler yapilmasi gerektigini anlatan birer rehber olmalaridir. Bu eserler, tavafin nasil yapilacagi ve hac ibadetinde dikkat edilmesi gereken hususlar hakkinda bilgi verir. Nâtik’in Tuhfe-i Nâtik’i da hac rehberi olma özelligine sahiptir. Fakat onu benzerlerinden ayiran yön, yolculugu sirasinda ugradigi sehirler ve o sehirlerde yasayan insanlar hakkinda verdigi gözleme dayanan bilgilerdir. 2797 beyitlik bir mesnevi olan Nâtik’in Tuhfe-i Nâtik’i da, Hac yolculugu sirasinda ugranilan sehirler, bu sehirlerin mimari yapisi, mescitler, ziyaret yerleri, peygamber ve evliya kabirleri ile orada yasayan insanlarin âdet ve geleneklerine dair bilgiler veren bir eserdir. Bu tarz âdetler arasinda geceleri çadirlarda kandiller yakilmasi, serbet içilmesi, fisek gösterilerinden bahsedilir. Iste ilk örnegi Ahmed Fakih’in Kitabu Evsaf-i Mesâcidi’s-Serîfe ile görülen Osmanli Edebiyati’ndaki hac seyahatnamelerinin kuskusuz “en renkli hac seyahati” olan Edirneli Nâtik’in Tuhfe-i Nâtik’i siz degerli okuyucularin istifadesine sunulmaktadir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade