Gülizarname

Geldiler daglardan ve ovalardan kocamislar. Söylediler sözlerini, gökten askin insanin üstüne nasil düstügüne dair. Simdi, Gülizâr'in gözü aydin, gönlü ferah. Hakan Ilhan Kurt, "Gülizârnâme" isimli eseriyle bizleri selamliyor. Insan, askla yorumlarken kâinati; sair, bu eserinde aski kâinatin bütün degerleriyle harmanliyor, iç içe geçiriyor ve önümüze seriyor.

Hakan Ilhan Kurt; Gülizâr'a en güzel seslenisini yapiyor aslinda, 'en güzel siirimi sana yazacaktim' diyerek. Biz de onu okurken; Gülizâr'i bazen bir çiglikta, bazen bir bugday tanesinde gördük. Kâh Tanri'ya sükrettik kâh Gülizâr'a yalvardik. Korktuk yüz çevirmesinden, günün aydinligini yitirmesinden. Sizler de bu degerli eseri okurken misralar arasinda kaybolacak ve kelimelerin aska nasil boyun egdigine sahit olacaksiniz. Misralarla konusacak ve askin felsefesine degineceksiniz. Gülizâr bazen gögsünüzde görkemli bir isyan patlatacak, bazen ise bütün safligiyla diz çöktürecek.
Güzelligi, bütünlügünde Gülizâr'in. Sevmeye sebep bulamadigimiz su zamanin çirkinliginde bizlere sevgiyi isliyor. Hakan Ilhan Kurt, bu eseriyle sevgiyi anlatirken de kullandigi sözcükleri özenle seçerek önümüze tasiyor. Köklü bir edebiyatin ürünü olan bu eser, içerdigi zenginlik bakimindan da sözlüklerimize isik tutuyor. Dedik ya; konustu kocamislar, simdi konusma vakti Gülizâr'in.