1995 ve takip eden yillarda dünyaya geldiler. Cep telefonlariyla büyüdüler, henüz liseye baslamadan Instagram sayfalari vardi. Internetin olmadigi bir zaman dilimini hatirlamiyorlar bile. Kendilerinden önce gelen nesillerden çok farklilar. Her dört kisiden biri bu nesle mensup.
Evet, artik devir, Internet Nesli’nin devri.
Jean Twenge’nin 11 milyon kisi üzerinde onlarca yildir yürüttügü kapsamli arastirmalar, aydinlatici mülakatlar ve derinlemesine analizler; i-Nesli’nin zamani degerlendirme biçimini, davranis tarzini; din, cinsellik ve siyasete iliskin sasirtici tutumlarini gözler önüne seriyor.
Isin vahimi, Twenge’nin tabiriyle, bu çocuklar son senelerin en kötü psikolojik krizi ile karsi karsiyalar. 2011’den itibaren kaygi, depresyon ve intihar oranlari patlamis durumda. Ve 2011-2012, ABD’de akilli telefonlarin yayginlasmaya basladigi tarih. Twenge, “Daha önceki arastirmalarimda buna benzer bir durum görmedim,” diyor.
Sosyal medya ve mesajlasma diger iletisim biçimlerinin ve eglence tarzlarinin yerini aliyor. Özellikle kizlar sosyal medya üzerinden bir
fark edilme, begenilme çabasi içindeler, erkeklerse daha ziyade
oyunlarla vakit geçiriyorlar.
Ekran zamani süphe götürmeyen bir kesinlikle, önceki nesillerle kiyaslanmayacak sekilde insanlari hasta ediyor. Twenge “bu süreç artik ‘dalga’ degil, olsa olsa ‘tsunami’dir” diyor.
Jean Twenge bu degerli arastirmasi ile bizlere sadece bir buzdaginin
ucunu gösteriyor. Evet, hiç süphe yok ki insanlik tarihinin en tehlikeli,
en sinsice, küresel çapta yayilma gösteren salgin hastaligi ile karsi karsiyayiz. Insanlik bir hayatta kalma mücadelesi verecek gibi.
Ilk hedefimizin bir “durum tespiti” olmasi, yani önlem alma sürecinin, bütün Türkiye’yi tarayan epidemiyolojik bir yaklasimla baslamasi lazim. Ne kadar çabuk teshis koyup çareler üretmeye baslarsak zarari o kadar azaltmis oluruz.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade