Es anlamlilik kavrami ilk çagdan günümüze degin, filozoflar ve dil bilimcilerce sürekli tartisilmis; degisik tanim ve ölçütler ileri sürülmüstür. “Birbirinin yerine ötekisinin konulmasi sonucunda ortaya çikan cümlelerin anlami degismiyorsa bu sözcükler es anlamlidir.” görüsü bunlardan biridir.
Ancak birçok dil bilimci es anlamli diye tanimlanan sözcükler arasinda kesin bir anlam esitligi olamayacagini, bunlarin az veya çok anlam farkliliklari içerdigini vurgulamislardir. Bu nedenle de es anlamliligin karsilikli yer degisebilirlik kosuluna baglanmasina karsi çikmislar; bu tür sözcüklerin yakin anlamli olarak tanimlanmasi gerektigini belirtmislerdir.
Dil bilimciler, es anlamliligin taniminda farkli farkli düsünseler de yazilislari farkli “anlamlari ayni veya birbirine çok yakin olan sözcüklerin” es anlamli olarak kabullenmislerdir. Sözlügümüzün hazirlanmasinda bu tanim dogrultusunda çalisilmistir.
Madde basi olan sözlerin es anlamlilari verilirken, sirasiyla anlamca türleri, kökenleri, varsa mecazi anlamlari, halk dilinde kullanimlari, argo karsiliklari, matematik, hukuk, ekonomi, tip, felsefe vb. alanlardaki terimlerle iliskileri kisaltmalariyla verilmistir. Ayrica Arapça ve Farsçadan dilimize girmis türemis yapili sözcüklerin kökleri, ekleri ayrilarak ait olduklari köken belirtilmistir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade