Sipahi

At Sirtinda Geçen Ömrün HIkayesi Sipahi: Bir Osmanli Süvarisi

1648 Anadolu'su. Isyanlarla yorgun düsmüs bir halk. Ehliyetsizmuhterislerin ele geçirdigi bir payitaht. Böyle bir isyanin ortasindakalmis timarli sipahiler... Felaketle sonuçlanmis bir ask. Bitmeyen birkan davasi. Acimasiz bir sipahi beyi: Süleyman. 17. yüzyil, Osmanli cografyasinda büyük toplumsal çalkantilarin yasandigive zengin hikâyeler ihtiva eden bir döneme rastlar. Celali Isyanlari budöneme damgasini vurmustur.

Osmanli ordusunun belkemigini olusturantimarli sipahiler bu isyanlarin bazen bastiricilari bazen de sebepleri olmustur.Türk okçulugunu yasatmaya ömrünü adamis isimlerin önde gelenlerindenYasar Metin Aksoy,Sipahi Bir Osmanli Süvarisi adli bu romaniyla tambir dönem filmi çekiyor. Sipahilerin 17. yüzyildaki hikayesini, essiz bir üslupla anlatiyor. Okuyucu sayfalar boyunca at sirtinda geziyor, uçsuzbucaksiz cografyalara, unutulmaz olaylara sahitlik ediyor.

Osmanli Devleti'nin duraklama döneminde Anadolu pasalari etraflarindaordular kurmakta ve zaman zaman merkezi yönetimle ters düsmektedirler.Bu çalkantili yillarda Terekeci Ahmet Pasa tarafindan kiskirtilan SivasValisi Varvar Ali Pasa baskaldirarak Celali olur. Etrafinda topladigi birordu ile kendine yakin diger pasalarla da ittifak ederek Istanbul'u basipTerekeci Ahmet Pasa ile hesaplasmak arzusundadir.Amasya'da Sipahi Beyi olan Süleyman ise kisa zaman içinde kendinive adamlarini bu savasin ortasinda bulur. Eski bir sipahi olan Niksarli Nazim'la arasi açildiktan sonra bu çatismada taraf olmak zorunda kalir.Isyanin bastirilmasinda büyük rol alir ve nihayetinde isyan bastirilir.Ancak bu isyan sirasinda kapatilmayan bir hesap yillar sonrasinda karsisina çikacaktir.