Ben bir Trappistim, tipki agaçlar gibi, diye düsündü zambak; kendisini esintiye birakti ama yine de ona tek kelime bile etmedi. Ben bir Trappistim, tipki zambak gibi, diye düsündü dere; inci gibi parlak turuncu baliklarla dolup tasti ama onlarla sohbet etmek istemedi. Bizler Trappistiz, tipki dere gibi, diye düsündü yagmur damlalari, bulutlarin tatli suyuyla göleti doldururken veya düsmüs bir kirazin suyuna karisirken yahut da toz toprak içinde hareketsiz dururken; hiçbir yerde kendilerini tanitma geregi görmediler. Ben bir Trappistim, tipki yagmur gibi, diye düsündü agaç; suskun yagmurun, ilik yapraklarindan topraga süzüldügünü hissetti; islak kuslar geri döndü, agaç ise hiç konusmadi. Ben bir Trappistim, tipki agaçlar gibi, diye düsündü Trappist ormana dogru yürürken. Zambak, dere ve baliklar ve yagmur onu duygulandirdi; o ise hiçbir sey söylemedi.
Sessizlik yemini etmislerdi.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade