Eger duyuyorsaniz, anliyorsaniz; bir zamanlar sekiz milyar insanin, yüz milyarlarca bitkinin, böcegin, hayvanin yasadigi Dünya gezegeninde, henüz yikilmamis, sulara gömülmemis karanlik bir kulübede yasamin sonunu bekleyen dünyali bir kadinin tanikligidir bu. Siradan, gerçek insanin sesidir. Kulak verin, sifrelerini çözün, anlamaya çalisin.
Kurumus dere yataklari, plastik adalarinin doldurdugu denizler, eriyen buzullar, yasam alanlari talan edilmis hayvanlar, her gün bir yenisine sahit olunan dogal felaketler… Taslari duyarsizlik ve sorumsuzlukla dösenen bu yolun sonunda bizi ne bekliyor? Biricik yasam alanimiz Dünya gezegeni insanin tahribatina daha ne kadar direnebilecek?
Oya Baydar, edebiyatimizin ilk ekolojik distopyasi denebilecek Köpekli Çocuklar Gecesi’nde hepimizin içten içe bildigi ama birçogumuzun görmezden geldigi küresel iklim krizine ve o krizin ortasinda kalan insana yöneltiyor kalemini.
Yillar sürecek kurakliktan, susuzluktan ve savaslardan sonra yasanacak küresel tufan, yasami sona erdirirken umut Köpekli Çocuklar’la yeniden dogacak mi? Köpekli Çocuklar’la Iklim Çocuklari’nin bulusmasi gelecegi kurtarabilecek mi?
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade